Ergenlik döneminden sonra menopoza girene kadar , yani üreme döneminde birçok kadının ortak sorunlarından birisi yumurtalıklarında kist oluşmasıdır.
Kist latince bir kelimedir. Anlamı içi sıvı dolu küçük baloncuk demektir. Hastalık olarak yumurtalık (over) kistinin anlamı ise overlerde içi sıvıyla dolu, büyüklükleri genelde 3 santimi geçen yapıların oluşmasıdır.
Yumurtalıklarda oluşan kistleri teşhis etmek için muayene sonrası ultrasondan faydalanıyoruz. Karından ya da hazneye yerleştirilen özel cihazlarla ultrason yaparak yumurtalıkları, yumurtalıklara ait iyi huylu ve kötü kuylu kistleri genellikle ayırt edebiliyoruz.
Yumurtalıklarda oluşan anormal kistleri ele alırken kadınları ikiye ayıralım:
-Menopozdan önceki dönemde olan kadınlar
-Menopoz sonrası dönemde olan kadınlar
Menopozdan önceki dönemde, yumurtalıklarda 8 santimden küçük olan kistler genelde tedavisiz, kendiliğinden geriler. Bunları takibe alırız.
8 cm’den büyük kistlerde ameliyat öneriyoruz. Ya da 8 cm’den küçük bile olsa kanser şüphesi taşıyan kistleri ameliyatla çıkarmayı öneririz.
Basit ve küçük kistleri takibe alırız. Adet sonrası ultrasonla kontrol ederiz. Basit kistler genellikle adetten sonra kaybolur. Kontrolde kistin kaybolmadığı saptanırsa bu durumda bir takım hormon ilaçları ile kist küçültmeye çalışırız.
İlaç tedavisi ile küçülmeyen kistler, ya da kanda tumor belirteçleri sonucu habis olma şüphesi uyandıran kistler bizim için anormaldir, ameliyatla çıkartılmalı ve patolojik incelemeye gönerilmelidir.
Menopozdan sonraki dönemde ise büyüklüğü 5 santimi geçen her kist anormaldir.
Derhal bir jinekologa başvurmayı ve ameliyatı gerektirir. Çünkü folikül kistleri dediğimiz yumurtalıkların normal kistleri üreme çağındaki kadınlarda oluşur, menopozdan sonra yumurtalıklarda folikül gelişimi olmaz. Bu dönemdeki kistlerde kanserleşme riski menopoz öncesine göre daha yüksektir.
Kist ameliyatlarını genellikle laparoskopi (kapalı ameliyat) yöntemi ile yapıyoruz. Çoğu kisti laparoskopik yolla çıkarabiliriz. Hastamız çok kilolu, daha once bir kaç kez batın cerrahisi geçirmişse ya da kanser şüphesi fazla ise o zaman açık ameliyatı tercih ediyoruz.
Hepinize sağlıklı günler dilerim.
Prof. Dr. Yavuz ŞİMŞEK