Kanser maalesef günümüzün tam anlamıyla tedavi edilemeyen ve yaygın görülen bir sağlık sorunu.
Sanayi devrimi sonrası insanların kimyasal maddelerle teması arttıkça, toplum hayatında köklü değişimler oluştukça, insan ömrü uzadıkça kanserin görülme sıklığı da hem erkeklerde, hem de kadınlarda artmıştır.
Yirminci yüzyıl boyunca ve halen bilim adamlarının üzerinde en çok çalıştıkları konular kanserler ve tedavilerdir.Tüm bu olumlu ilerlemelere rağmen kanserlerin birçoğunu tam olarak tedavi edemiyoruz. Halen tüm dünyada en yaygın ölüm nedenlerinden başta geleni kanser olmaktadır.
Yurdumuzda da trafik kazalarından ve kalp krizinden sonra üçüncü sıradaki ölüm nedeni kanserlerdir.Hem kadınlarda , hem erkeklerde ortak görülen bazı kanserler mevcuttur. Örneğin akciğer kanseri, kalınbarsak kanseri, cilt kanseri, karaciğer kanseri gibi birçoğu kadın ver erkekte ortak görülmektedir.
Bunun yanında bazı organların kanserleri kadınlara mahsustur ve bunlar kadınlarda en yaygın görülen kanserleri oluşturur.
Birinci sırada meme kanseri olmak üzere sırasıyla rahim , yumurtalık , rahim ağzı (serviks) ve vagen kanserleri kadında en sık görülen kanserleri oluşturmaktadır.
Kanserin kaynağı
Latince kökenli bir kelime olan “cancer“ , yengeç anlamına gelir. Burada yapılan çağrışım, bir yengecin kolları ile avını kavraması gibi, kanserli hücrelerin de metastaz yani yayılma yolu ile tüm vücudu sarmasıdır.
Normalde bedenimizdeki hücreler belli moleküler mesajlar ile devamlı olarak ancak kontrollü bir şekilde çoğalırlar.
Örneğin kolunuzu bir yere çarptığınızda o bölgede bir sıyrık oluşabilir, o sıyrık bir kaç gün içinde kapanacaktır. Bu kapanma, yara çevresindeki hücrelerin çoğalarak o bölgedeki yarayı örtmeleriyle sağlanır. Ancak çoğalan bu hücreler , sınırlarını bilirler ve kontrollü bir şekilde büyürler. Kolunuzdaki yara bölgesini kapattıktan sonra büyüme ve çoğalmalarını durdururlar.
Peki, ya bu hücreler yaranız etrafında çoğalmaya başlayıp, kolunuzdaki yarayı kapatmalarına rağmen durmaz ve bölünerek çoğalmaya devam ederlerse ne olur?İşte o zaman kanserleşme söz konusu olur.
Verdiğim örnekle anlatmaya çalıştığım gibi, kanserdeki esas sorun, bir grup hücrenin kontrol edilemez bir şekilde çoğalmasıdır. Bu kontrolsüz çoğalan ve durmak bilmeyen hücreler , artık vücutta üzerlerine düşen görevleri yapamaz , bir süre sonra bir parazit gibi normal çalışan dokuların besinlerini çalmaya başlar, normal dokuları öldürür ve sonuçta tüm bedensel faaliyetleri bozar.
Bununla beraber eğer kanser erken tanınır ve hemen tedavi edilirse bazı kanserlerde şifa sağlamak da mümkün.
Kanser nasıl oluşuyor?
Kendi hücrelerimiz neden durmak bilmez bir şekilde çoğalmaya ve anarşik bir tavırla vücudumuza zarar vermeye başlıyor?
Hücrelerimizin kansere dönüşme mekanizmasını , kanserin neden ve nasıl başladığını tam olarak bilmiyoruz.
Günümüzde kadınlarda en fazla görülen kanserler meme , akciğer, rahim ve yumurtalık kanserleri.
Bu hastalıklar hem yüksek oranlarda ölümle sonuçlanıyor, hem de yaşadığı sürece kadının yaşam kalitesini son derece olumsuz etkiliyor.
Kadınların birçoğu kanserle ilgili konuşmayı, bu konuda bilgilenmeyi pek sevmiyor. Konu kanser olduğunda bana dokunmayan yılan bin yaşasın demeyi tercih ediyor, merakını korkusuyla baskılıyor.
Oysa hepimizin kanserle ilgili bilmesi şart temel bilgiler var. Kaçmaktansa karşısında temel bilgilerle donanmış olarak durmayı tecih etmemiz gerekiyor.
Bu konuda veya kadın hastalıkları konusunda daha fazla bilgi almak veya iletişime geçmek için lütfen tıklayın.