Doğumda plasentanın önde gelmesi durumunun tıbbi adı plasenta previadır. Bu durumda normal doğum genellikle mümkün olmaz, sezaryen gerekir.
Bu gebelerin sezaryeni sırasında ise normalden çok daha fazla kanama riski mevcuttur.
Bu nedenle plasenta previa nedeniyle sezaryene alacağımız hastalarımızın ameliyat öncesi kan değerlerinin normal olmasını tercih ediyoruz. Eğer kansızlık varsa, ameliyat öncesi uygun miktarda kan vererek değerlerini normale yaklaştırıyoruz.
Ek olarak ameliyat sırasında aşırı kanama riskine hazırlık amaçlı, sezaryenden önce ortalama 3 ünite kan hazırlığı, plazma hazırlığı ve taze tam kan ihtiyacını düşünerek hasta yakınlarından uygun kan gruplu olanların organizasyonunu yapıyoruz.
Ayrıca plasenta previa’lı hastaların sezaryeninde bazen rahimi almayı gerektiren kanamalar ortaya çıkabilir. Sezaryen sırasında rahimin tümünü almak gerektiğinde tereddüt etmeden bunu yapmak hayat kurtarıcı oluyor.
Aşağıda plasentası önde geldiği için rahimini aldığım bir hastamın ameliyat resmi mevcut. Bu resimde plasentanın önde gelişini görebilirsiniz.
Biz tüm bu riskleri ameliyat öncesi hastamızla, eşiyle ve ailesiyle paylaşıyoruz. Ameliyata girerken ne yapacağımızı planlıyor, sürpriz komplikasyonlara hazır oluyoruz.
Plasentası önde gelen hamile kadınların sağlıkla ailelerine kavuşturulmasında en önemli faktör ameliyatı yapan kadın doğum doktorunun tecrübesidir. İkincisi ise hastanenin şartlarıdır.
Hangi durumda nasıl davranacağını planlamış, sürprizlere hazır ve deneyimli hekimlerin elinde bu tarz ameliyatlar en az zararla atlatılabilir.
Yine kan merkezi olan, yoğun bakım imkanları yeterli, anestezi ünitesi güçlü hastanelerde, ameliyat riskleri en aza indirilebilir, bu imkanların olmadığı yerlerde yapılan operasyonlarda ya da hekimin tecrübesi yetersizse sonuçlar son derece yıkıcı olacaktır.
Tüm anne adaylarına, bebekleri ile birlikte sağlık dilerim.
Prof. Dr. Yavuz ŞİMŞEK